Ah O Güzel Gece – O Beautiful Night (2019)

dramyeni.jpg
Gercekustuy.jpg
Komedi2.jpg
Ah O Güzel Gece.jpg

Yönetmen: Xaver Böhm

Oyuncular: Noah Saavedra, Marko Mandic, Vanessa Loibl

Ödüller: Imagine F.F. Hollanda - En İyi Film Méliès d'Argent Ödülü

Bence: Ah O Güzel Gece, yalnız gelip yalnız gittiğimiz dünyada ölüm korkusu ve varoluşsal kaygılar üzerine tartışan, bir yandan felsefi öte yandan çocuksu ve melankolik bir kara mizah. Varoluşu tartışmanın ve karanlığın ağırlığını biçimsel ve üslupsal yönelimleriyle sinemasal araçlarla kırmaya çalışmış. İllüstratör ve animasyon sanatçısı Xaver Böhm’ün ilk uzun metrajlı filminin yapımcılığını Toni Erdmann’ı yazıp yöneten Maren Ade yapıyor. Ölüm korkusuyla yaşamın kıyısında duran, kabuğuna çekilip sanrılarla boğuşan genç müzisyen Juri; bir gece yine bir varoluşsal kaygılar sarmalına kapıldığında kendisini Paradiso (Cennet) Kumarhanesi’ne atıyor ve orada Ölüm’le (Der Tod) tanışıyor. Daha doğru bir ifadeyle ölüm ona burada musallat oluyor. Bu karşılaşma bir tür zorunluluğu da beraberinde getiriyor; Ölüm, Juri’yi özgür iradesinden sıyırmadan bir tür esaret altına alıyor. Juri, geceyi çıkartamayacak ve Ölüm kendi istediği zaman dünyadan bir canla ayrılacak.

O beautiful night.jpg

Juri, Ölüm’ün gözaltında Cennet’ten çıkıp dışarıya-dünyaya-sokağa-geceye dönüyor. Faust-vari yolculukta Ölüm artık hep Juri’nin yanı başında: Ah O Güzel Gece, açıktan varoluşçu bir film; Juri’deki ölüm korkusunun neden olduğu tutukluluk ancak yine ölümün varlığı ve/veya zorlamasıyla Juri’nin harekete geçmesi ile aşılacak.

O beautiful night 10.jpg

Böhm’ün anlatısının temel dinamikleri Jim Jarmusch’tan ve görsel ögelerin anlatıdaki kullanımı Gaspar Noe’den, geceden faydalanan parçalı tuhaflıkları uç uca eklemesi Leos Carax’tan tatlar taşıyor. Anlatıda kullandığı atmosferleri Aşçı, Hırsız, Karısı ve Aşığı’nı hatırlatacak şekilde renklerle eşleyerek renkleri (özellikle neon ışıklarını) bir anlatı ögesine dönüştürmüş.  

O+beautiful+night+9.jpg
O+beautiful+night+3.jpg
O beautiful night 4.jpg

Gece olunca kurumların kapanıyor, uyulması beklenen yazılı ve zımni kurallar seti daralıyor ve kalanlar da bir miktar esniyor. Geceleri, Nietzsche’nin gündüz taifesinden daha çok hoşlandığı daha kozmopolit bir cemaat dışarıda oluyor. Film-varlık, kuracağı evrende – çocukların dünyasındaki gibi- her şeyin mümkün olmasını sağlamak ve istediğinde izleyiciyi rahatlatacak eğlenceli baz tonuna geri dönebilmeyi kolaylaştırmak için çocuksu bir karakteri benimsemiş. Ah O Güzel Gece, son derece ciddi konular üzerine -zaman zaman dağılsa da- didaktikleşmeden muzipçe tartışabilmesini biraz da geceye ve çocuksuluğuna borçlu.

O beautiful night 5.jpg

Böhm “Gece, biz onu aydınlatmazsak karanlıktır” derken, bilinmezliklerle dolu varoluşa fırlatılmış insan hayatına işaret ediyor: Sonu ışığa ve ölüme uzanacak gece; bilgisizlikle karanlıkta, zeminsizlikle kaygı dolu, bir koluna ölüm takılmış; buraya niye, ne amaçla fırlatıldığını da bilmeyen insan hayatını sembolize ediyor. Filme göre hayat, tüm varoluşsal zorluklarına karşın, bu korkular aşıldı mı her anından keyif alınabilecek güzel bir parantez.   Gece bittiğinde (insan ölünce) doğacak güneş ile belki bilgiye erişilecek; ama insan bunu ancak umabilir – ummak da tehlikeli; umduğuna bel bağlayan kendi hayatın üzerine bir kumar oynamış olur. İnsanlar; geceleri yollarını aydınlatacak ışığa gereksinim duydukları gibi; karanlıktaki varoluşlarını zeminsizlikten kurtarmak için karanlığı yarmak, önlerini aydınlatabilmek, belki kaygıdan sıyrılabilmek için anlam peşine düşerler. Adıyla sonsuz karanlığa uzanan kozmonot Yuri’ye selam veren Böhm’ün Juri’si de benzer dertlerle sancıyan varoluşunu katlanabilir kılmak istiyor.

O beautiful night 8.jpg

Ah O Güzel Gece; özcü, idealist, kaderci, olacağına varırcı yaklaşımları dışlayarak insanın kendi özünü seçimleriyle kurduğunu destekler bir tavır edinmiş. Bunun yanında perspektifin önemini vurgulamak için zaman ve kaynak ayırıyor: Film-zihin, bir “Dikiz Şovu” barı sekansı kurgulamış: Juri, burada çalışan Nina ile iletişim kurabilmek için perspektifini; Nina’yla iletişim kurduğu pencereyi değiştirmek zorunda kalıyor – kelimenin ilk anlamıyla. Nina (nam-ı diğer Toxic Blossom), Ölüm ile Juri arasındaki hiyerarşik ilişkiye sızıp diyalektiğin çalışması için gerekli “öteki” olarak filme dahil oluyor... Nina (İspanyolca’da “kız”a referansla), karşı cins olarak (protagonist erkek olduğu için kadın – eğer kadın olsaydı erkek olacaktı) kimyasal “zehri” ile - aşk ve arzu üzerinden - Juri’nin karar süreçlerine katılıyor. Yolculuğa gerçek hayattakine benzer bir irasyonelite katıyor ve raslantısallığı artırıyor. Ancak diğer taraftan Nina’nın varlığı; yönsüz ve zeminsiz geceye (Juri’nin hayatına) sahici bir yönelim katarak -belki anlam aşılayarak- tamamen kaybolmanın önüne geçebilecek kuvvetleri ortaya çıkarma potansiyeline de sahip... Filmin gece içinde Nina’yı konumlandırdığı yer ve bu açıdan anlatı perspektifi eleştiriye açık...

O beautiful night 2.jpg

Filmin varoluşçu bir duruşuna uygun olarak, gece boyu Juri’nin önüne seçimler, sonuçları geliyor: Karting pistinde kıyısında Rus ruleti oynamak, hayvanat bahçesinde mitolojiye göz kırpmak, Koreli bir şifacıyla olmayacak alışverişlerde bulunmak gibi bir çarkıfelekten fırlamışçasına -yazgısalın zıttı olarak- dışsal ve raslantısal etkiler gecenin gidişatında etkili oluyorlar.

O beautiful night 6.jpg

 Juri, gece boyunca kaygıyı-angst’ı aşmak için insanların denediği-kullandığı yöntemlerle karşılaşıyor: din – cennet inancı, romantizm, uyuşturucular, hedonizm, absürtle hemhal olmak, Meryem Ana kültü, hiçlikle yüzleşme, sığınaklar (film bunların hepsine biraz burnunun ucuyla bakıyor)... ve felsefe: Böhm, filmine adlarını telaffuz ederek ve kitaplarını karakterlerine okutarak açıktan Schopenhauer’e ve Nietzsche’ye ve onların varoluşla ilgili görüşlerine yer vermiş. Film bir noktada, tartışmanın açık uçlarını bir yerlere bağlama ve “bence bu bak böyle” deme gayretine giriyor. Böhm’ün, filmin sonuna doğru izleyiciyi rahatlatmayı önceliklendirmesi ve izleyiciyi olay örgüsü içine sıkıştırması, merak eden-ettiren tavrından vazgeçmesi tercihi bence filme son düzlükte irtifa kaybettirmiş. Filmin üçüncü ayağı Nina’nın diğer Juri ve Ölüm ile olan ilişkisi de diğer ikisinin kendi aralarındaki ilişkiye göre yüzeysel kalmış.

PHOTO-2019-12-09-20-14-17.jpg

Varoluşsal Öğüt:

- Evren acımasız, kayıtsız bir boşluk.

- Mutluluğun anahtarı bir anlam aramakta değil.

- Kendini önemsiz saçmalıklarla meşgul etmekte…

-…ve nihayetinde de öleceksin.

 Son not: Filmin finali üzerine düşünürken, gecenin bitmekte olduğu akıldan çıkartılmazsa, ilk akla gelenden uzaklaşıp filmin genel dokusuna daha uygun bir yoruma kapı aralanıyor.

Tempometre_7.png
AnlatımınNiteliği_İmgesel_4.png
FelsefiDerinlik_06.png
SinematikZenginlik_05.png

Puan:

7.5-1.JPG

Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Puanlar, kategoriktir.

Fragman